Halis Erenoğlu ve Emirdağ Folklorü








Selahattin Erenoğlu’nun Kaleminden Babam

Halis Erenoğlu ve Emirdağ Folklorü








Halis Erenoğlu,1938 yılında Emirdağ,ında doğdu,ilkokul mezunu olup,Türkülere çocuk yaşta gönül verdi,günümüz TRT repertuarına kazandırılmış gerçek kaynağı belli olmayan anonim olması gereken kendisinin de yaktığı ürettiği türküleri günümüze taşıdı,çoğunda kendisinin kaynak kişi olarak adı geçmesi gerekirken başkaları haketmedikleri halde Allah,ın bildiğini kuldan saklayarak isim yazdırma popüler olma yarışına girdiler.Daha öncede özgeçmişi ile ilgili detaylı aydınlatıcı bilgi vermiştim.Bu yazımla birlikte gerçek tarihi belgeleri resimleyerek Emirdağlı hemşehrilerime içeriğinde Babası Adil Ağa,Annesi Hatice hanım,Doğduğu bir dönem yaşadığı Tarihi yanan konak,Emirdağa Dedemin getirdiği ilk TAKSİ ,Gençlik resmi ,Abdallar ve tarihi düğün merasim kıyafetleri,Abdallar çalıp Babam söylerken,Emirdağımızda ilk Folklör çalışmalarını Hasan Bayram hoca dönemi başlattıkları resimler,ve Barış ORMANININ açılışını Tema,ONURSAL başkanı SN.Hayrettin Karaca Babama yaptırırken çekilmiş resimleri ulaştırıyorum ,bundan sonra serzenişimle ilgili kararı siz hemşehrilerime bırakıyorum,bu belgelerden sonra bu yaşında kameraya kaydedilmiş bilinmeyen ve bilinen türkülerini çıplaksesiylesizlere ulaştıracağım.



Babamla söyleşi,denYıl 1947 Emirdağ,Göğüs yaylasında 9 yaşındayım,Babam Çeğilli Pınarından gelirken,Gölcük yaylasına doğru bir doru atlı gidiyodu,Babam hey ne gezersin burada diye seslendi,Adam Babama Adil Ağa Bayram beyi bıçakladılar ,Gölcük yaylasına haber vermeye gidiyorum dedi.Babam bunun üzerine hadi oğlum Emirdağı,na cenazeye gidelim dedi,cenaze evine geldiğimizde Bayram beyin hanımı Topak kız (Almalı)ağıt ediyodu.
Beyime beyime Bayram beyime,
Kızım oda döndü çerçi dayına,
Kızımın balkonunda gazete okur,
Güziden büyüyünce kilimde dokur,

Kabristanlıkta bülbüller şakır,
Bayramı görürsem emrine şükür,
Beyime beyime Bayram beyime,
Kızım oda döndü çerçi dayına,

Bayram bir gül idi Kazım budağa,
Soldu mu ola Gül Bayram,ın dudağı,
Şamda durur efendi,nin budağı.
Beyime beyime Bayram beyime,
Kızım oda döndü çerçi dayına.

Topak kızın kardeşi Balkan savaşında bir bacağını kaybeder ve İstanbul,da ölür,gardaşına ağıdı.
İstanbulun dört tarafı avludur, Hastanenin dört tarafı kapılı,
Değme zalım doktor iki evlidir, Sol böğrü kılıçlı ardı tazılı
Sağ dizide karyolada bağlıdır, Kurbanlar olduğum gara yazılı,
Sarıldı boynuma ölüyom diye, Hacı gelmeyince vermem canımı.
İstanbul,da koç kurban kalıyom diye.

Tren iskeleden alır islimi,
Her bacılar benim gibi yaslımı,
Zalım düşman kesti benim aslımı,
Sarıldı boynuma ölüyom diye,
İstanbulda koç kurban kalıyom diye.

Yeğin olur derelerin alıcı
Zabitler böğrüne dakar gılıcı,
Anamın oğluda şu deli Hacı,
Hacı gelmeyince vermem canımı.
Hey dağlar dağlarda boranı dağlar,

Hacıda oturmuş silahın yağlar
Dönede başını çemenli bağlar
Bunada ağlasın emmiler dayılar,
Yaylacılık biz Türkmenlerin işiydi,aşıydı ,geleneğiydi,eğlenceydi.Yayla zamanı geldimi bir heyecen sarar yaylacıları,Emirdağ,Alibeyce ,Beyköy,Manoğuz,Bağlıca,Geynik,Gömü,Sığracık,Gedikevi köyleri Çamdağı,na çıkarlar ,Çamdağı,nda Çanacık,Çatma,Gökkuyu,Kale,Kavaklık gibi yaylalar bu Türkmen aşiretine mensup yaylacıları bekler.Elhan,Türkmen Akviran,Karaağaç,Guruca ,Yarımca,Pirikli,Pörnek,Suvermez,Ekizce köyleride Emirdağ halkıyla Emirdağ yaylalarına çıkarlar,Emirdağları bir hayat çınarıdır,benimde doğumdam 13 yaşına kadar yaşamım Göğüs yaylada geçti.Yağ peynir kış yiyecekleri alındımı yayladan inilir,Ekinler biçilmiş Tarhana Bulgur yapma zamanı gelmiştir.Bulgur kaynatılıp kurutulur,Soku,da tokmakla gençler bulgur döğerler,birde bulgur çekmesi vardır bunuda kızlar Türkü söyleyerek çekerler.Delikanlılar da kolkola girip kızların bulgur çekmesini seyrederlerdi,

Yarimin elinde çiğdem gülüyüm,
Güldutan eline gurban oluyum,
Banada diyorlar yalandan havas,
Eğer yalanısam kendim ölüyüm,
Evlerinin önü gademe daşlı,
Yarim burdan geçti yanı arkadaşlı,
Yeni bir yar sevdim tuvalet saçlı,
Saçıyın teline gurban olayım.
Bu türküler bulgur bitene kadar devam eder,delikanlılardan ve kızlardan birbirlerinden hoşlanan vardır,bunların birbirlerine havas olmaları hemen duyulur.İş ciddiye bindimi oğlan tarafının ablası veya yengesi,kıza bakmaya giderler,kız hoş karşılayıp izzet,i ikramla ağırlayıp kapıya kadar uğurluyorsa oğlanı beğeniyo demektir,arkasından istemeye gidilir,kız tarafıda hoş karşıladı is bu iş bitmiş demektir.Arkasından erkek dünürü başlar ,erkek dünürüne gitmeden önce oğlan evinde yemek yenir kız evine Lüküs lambalarıynan hareket edilir,kız evine varılır,kız ve oğlan evinden seçilen yetkililer arasında,oğlan evi yetkilisi kız evinin yetkilisine Allah,ın emri Peygamberin kavliyle kızınız filancayı oğlumuza minasip gördük siz ne dersiniz?kız evindeki yetkili siz nasıl minasip görürseniz bizde minasip gördük der.Hoca duaya başlar duadan sonra şerbet ikram edilir,vedalaşarak kız evinen ayrılınır.Nişan hazırlıklarına başlanır Eskiden oğlan evi kırk tepsi börek böreklerin ortasına reçel veya helva verilirdi.Kız ve oğlan evi nişan tarihi konusunda anlaşır,tüm hısım akrabalarına,dostlarına okucu kadın gönderilir,okucu kadın bütün eş dost akrabaları dolaşır nişan gününü bildirir ,nişan günü gelir çatar nişan başlamıştır,düğünler eskiden evin bahçesinde önünde olurdu,eş dost davetliler dolar taşar,Tefçi bir kadın vardır nişanı takmaya başlar,Dayısının altın bileziğine,Amcasının büyük altınına ,filancanın elli lirasına diyerek nişan takılır,sıra kız oynatmaya gelir,tefçi kadın genelde düz oyun,gaydalama havası çalar.
Biz üç gızıdik gız abam gelirdik ırmaktan,
Altın yüzük kaydıda kaydı düştü parmaktan,
Gönülmü osanır osanır güzeli sevmekten,
Haydinde benim diyom dökmeli donlum,
Al yanağıda çifteli benlim,yanarda ağlarım,
Amman amman eşimden ayrıldım gızabam,
dönerde ağlarım amman amman.
Gaydalama,

İnnem düştü yakamdam,yar yar yar aman
Gel arkamdan arkamdan,
Sen arkamdan gelirkende yar yar yaraman
Ben korkmam kaymakamdan hopşina nay nay gülüm amman
Bak geline kıza bak hop şinanay nay gülüm amman,
Aman aya bak yıldıza bak .
Beni beğenmiyodunda yar yar yar aman,
Şu aldığın kıza bak hop şinanay nay gülüm amman

Sırayla bütün kızların oynaması ilen nişan sürer gider,nihayeti hoşgörüyle güler yüzle nişan dağılır,sıra nikaha gelir ,gene iki taraf bir düğün günü belirleyip anlaşırlar.Düğüne başlanır Düğün genellikle perşembe başlar pazar günü gelin iner,yada pazartesi başlar perşembe olmak üzere 3 gün sürer.Oğlan evi düğüne başlarken yine eşine dostuna delikanlının( damadın)arkadaşlarına haber verilir oğlan evinde toplanılır,oğlan tarafının saydığı birinin evine bayrak kaldırmaya önde çalgıcılar olmak üzere bütün kalabalık yürür,saygı duyulan kimise onun evinden bayrak kaldırılır,böylelikle düğün başlamış olur,Bayrak önde çalgıcılar bayrağın arkasında gençler erkekler önde kadınlar arkada Emirdağını dolaşıp oğlan evine gelirler,çalgıcılar çalar delikanlılar ellerinde kaşıklarla oynamaya başlarlar.
Dabandan,
Şöylede gelaman,
Böylede gelaman,
Altın dişlim gelaman
Sırma saçlım gelaman
Oğlan adın mustafa,gel yanıma sür sefa,
amman ammanYar yürü yürü fistanını sürü,
gözümün nuru dizimin feri,ey amman amman
Oğlan adın ismail,aman amman ismine oldum mail,
Amman amman yar yürü,yürü fistanını sürü,
Gözümün nuru dizimin feri ey amman amman .

Deve yüksek atamadım urganı ,
Üşüdükçe çek başına yorganı ,
Develi daylak heryanı oynak,Sen kimin yarisin her yanın kaymak.
Çek deveci develeri yokuşa,amman yara yar aman,
Gül memeler birbirine tokuşa amman aman aman,
develi daylak severler oynak,
sen kimin yarisin heryanın kaymak.
işler yolunda kendi huyunda avrat golunda amanın aman aman.

Kız evinde gelin kız kızın arkadaşları ile yakınları ve hısım akrabalarının evine önde tefçi kadın davete giderler,vardıkları davet evinde yemek yenir,davetin hatırına tefçi kadın çalar ,gelin kızın sadıcı ikişer ikişer kızları oynatmaya çıkarır. Konmada Durnam konma kız abam senide tutarlar,Bilmezler bahanı bahanı (paha,fiyat)ucuzada satarlar,Amman amman gelininen kızı kızabam birmi tutarlar,Haydide benim diyom dökmeli donlum,Al yanağıda çifteli benlim,yanarda ağlarım,Amman aman eşimden ayrıldım gızabam dönerde ağlarım amman aman.
Gaydalama,
Hopla papuç yırtılsın lol lol lo,
Sevda baştan kurtulsun,lol lol lo,
Başındaki cenbiyen lol lol lo,
Bizim evde yırtılsın lol lol lo,

Bak geline kıza bak lol lol lo,
Aya bak yıldıza bak lol lol lo,
Beni beğenmiyodun lol lol lo,
Şu aldığın kıza bak lol lol lo,

Aman aman yeşil yarim lol lol lo,
Fistanını deşir yarim lol lol lo,
Al bir mendil vereyim de lol lol lo,
Sİl gözünün yaşın yarim lol lol lo,

Hey onbaşı onbaşı lol lol lo,
Ben istemem onbaşı lol lol,lo,
Olursa çavuş olsun lol lol lo,
Dosta düşmana karşı lol lol lo,

İki tarla bir anız lol lol lo,
Hopla hey goca domuz lol lol lo,
Yarim beni görünce lol lol lo,
Ne bet galır ne beniz lol lol lo.

Yoğurt çaldım yede get lol lol lo,
Galbidekin dede get lol lol lo,
Galbindekin demezsen lol lol lo,
Bir şeftali goda get lol lol lo.

Yoğurt çaldım gazana da lol lol lo.
selam söylen yazana da lol lol lo.
Mevlam sabırlar versin de lol lol lo.
Gapı gapı gezene lol lol lo.

kız alayı davetli olduğu evden vedalaşarak ayrılır,önde yine tefçi kadın kız alayı sokakları dolaşır kız evine gelinir.Bu davet gelin gününe dek sürer gider.oğlan evinde gelin inmeden bir gün öncesi kına gecesi yapılır,damadın arkadaşları gelir çalgıcılar tarafından karşılanır,akşam yemeği yenir düğünler genelde çalgılı içkili olduğu için içki içenler masalara geçer içmeye başlarlar ,kına yakma zamanı gelir sadıçla damadı yanyana oturturlar kına yakmadan anlayan iki kişi kına yakmaya başlarlar çalgı kına havası çalmaya başlar,bütün gençler başına dolarlar hep bir ağızdan olanca sesleriile başlarlar. Şimdi bu kına havası da Eski güzelim yorumu ile söylenemiyor.Söyleyebilen yok ,Aslına uygun babama söylettim.
KINA HAVASI
Kınalı kavrulur tasta ,
Oğlan evi pek havasta,
Kız evleri gara gara yasta,
Sadıcım kınan kutlu olsun,
Şunca dirliğin tatlı olsun,
Hey hey heyaman hey.
Tuz gabını tuzsuz goyan,
Her evleri ıssız koyan,
Sadıcım kınan kutlu olsun,
Şunca dirliğin tatlı olsun.
Hey heyaman hey.
Anamın bitli yorganı hey hey,
Uykusu datlı yorganı,
Ellerin cici yorganı,
Uykusu acı yorganı ,
Hey hey heyaman aman.
Kaynanam kümese de varsa,
hey hey hey,Kurk tavuklar gözünü oysa,
Yumurtası sana bana kalsa,
Sadıcım kınan kutlu olsun,
Şunca dirliğin tatlı olsun,
hey hey hey,
Kayaları karıncalı hey hey ,
Yanı çifte görümceli,
Hem dayılı hem amcalı.
Sadıcım kınan kutlu olsun,
Şunca dirliğin tatlı olsun,
Hey hey heyaman ,
Kaynanam hamama da varsa hey hey,
İki ayağı birden kaysa,
Hamam tası sana bana kalsa,
Sadıcım kınan kutlu olsun ,
Şunca dirliğin tatlı olsun,
Hey hey heyaman aman.
Kına yakılır gençler masalara geçerler,başlarlar düğün şerefine kadeh kaldırmaya,oyun bilen oynar,sesi güzel olanda türkü söyler.Oyun oynayan gençler çalgı eşliğinde oyuna kalkarlar,yine iki bülbül,yine dabandan,ağır ağır gir gapıdan.
İki bülbül hiç bir dala konarmı,
Bülbülün konduğu dallar anaö solarmı,
İnsan sevdiğine böyle yanarmı,
Gel geçelim kömür ale gözlüm dağlardan.

Gıcımda gıcım gelir yarin kağnısı
Benim yarim güzellerin hangisi,
Amman aslanım suna boylum aman,
Aman öldürdün beni soldurdun beni,

Yosmanın kızı gel bize bazı bazı,
Soyunda boyunu göreyim aman
Ben aşkından öleyim aman aman.
Çalgı döner,
Agır ağır gir gapıdan,
sensin beni bu yollara sapıtan,
geçilmiyo mis kokudan,
Üç oyandan,beş bu yandan,
Gönül gerdan yaylasından.

Bizim sokak mavili yazma bürünür,
Gömlek kısa beyaz teni görünür,
Bize kısmet yadellere verilir,
Üç o yandan beş bu yandan,
Gönül gerdan yaylasından.

Oyunla Türkülerle gençler düğünü sabaha kadar sürdürür,gençler sabah düğün evinden kalkar topluca yine çalgı eşliğinde Hamama gidilir,Hamamdan çalgı eşliğinde oğlan evine gelinir,Artık gelin alma hazırlığına başlanır vesaiti olan eş dost düğüne
gelin almaya katılırlar.Gelin arabası süslenir,önde gelin arabası arkasında eşlik eden bütün vesaitler konvoy oluştur sıraya girer gelin evine hareket edilir,çalgı çalınır bütün vesaitler kornalarını bağırta bağırta gelin evine varılır,Gelin arabasının ön tarafa motorun kaportasına bir namazla serilir,diğer vesaitlerin aynalarına birer havlu bağlanır,gelin arabası kız evinin kapısına yanaşır ,gelinin büyüklerinden biri dua ile gelinin beline al kurdela bağlar,gelini elinden tutup gelin arabasına bindirir .Hoca dua okur selam selavatlan gelin evinden konvoyla ayrılır,konvoy davullar kornalar eşliğinde Emirdağ sokalarında gezdirilip oğlanevine varılır,geleneklere göre oğlan evinin önünde üzerlik yakılıp nazar değmesin diye duman tütütülür.Arabada gelinin kapısını birisi tutar kaynanayı çağırın gelin inmiyo ,gelinene veriyosun der,kaynana da sarı ineği danasıyla birlikte veriyom der,gelin arabasının kapısı açılır dualar eşliğinde damat gelini alır koluna girer alkışlar arasında eve girerler,gelin artık esas evine gelmiş olur.TÜRKÜLERİ.TRT,REPERTUARINDA OLAN BİLDİK TÜRKÜLERİ YAZMIYORUM.
Eberin gölünden yükledim gamış,
Nazlı yar elini beline gomuş,
Dünür saldım zalım anan vermemiş,
Bacımın oğluna söz verdim demiş.

Leyleğin yuvası yüksek dağda olur,
Yari kötü olanın gözü elde olur,
Bir yiğitde sever eller alırsa,
Ölür gider yüreğine dert olur.

Yeşil gironunan al grepdöşen,
Çok olur güzelin ardına düşen,
Ardına düşeli oldum perişan,
Ben seni gız iken seven oğlanım.

Yayla yollarından gelenimmi var,
Şu cahil halimden bilenimmi var,
Derdimi yazsamda nazlı yarime,
Götürüp eline verenimmi var,

Aman ver Allahta aman ver Allah,
Şu karşıki dağa duman ver Allah,
Nazlı yari bir kötüye vermişler ,
Zalım anasına iman ver Allah.

Allı gelin su doldurur dereden,
Utanma perdeyi kaldır aradan,
Ne güzel yaratmış seni yaradan,
Seni yaradana gurban olayım.

Dolmalı evlere sererler kilim,
Çok ardına düştüm ayağım yalın,
Tenhalarda denk getirdim yarimi,
Çözmedim düğmeni gırılsın elim.

Aman gelin güzel gelin has gelin,
İskarpini liba liba bas gelin,
Bu günlerde asker oldum gidiyom,
Şimden sonra selamını kes gelin.

Mağlıca gidiyom kil ocağına,
Macir donu giymiş yar bacağına,
Anan seni bir kötüye veriyo,
Çıkarma kötüyü yar kucağına.

Hani yarim seni sevdim diyodun,
Kalaylanmış kap içine koyodun,
El ayrılsa ben ayrılmam diyodun,
Ne kötülük gördün ayrıldın benden.

Yayladan gelirken yorulurmuyum,
Ben koyun güdene vurulurmuyum,
Şorda benim kaşı karam dururken,
Gider bir kötüye sarılırmıyım.

Yüce dağ başında dönen değirmen ,
Yare yana yana kalmadı derman ,
Şu yalan dünyada bir tek canım var,
Oda nazlı yarin yoluna gurban.

Güz gelince savururlar harmanı,
Hiç kalmadı dizlerimin dermanı,
Nazlı yarim seni bana vermezler,
Anan gavur olmuş baban ermeni.

Avcılar vuruyo ördeği kazı,
Çekilmez emmiler kötünün nazı,
Sen bir koyun olda bende bir kuzu,
Meleyi meleyi getirek yazı.

Millet bahçesine dikerler kavak
Havas olduyuduk nasıl ayrılak,
Nazlı yarim doyamadım tadına,
Bir yüzün bal olmuş bir yüzün kaymak.

Caminin üstünden görünür mezar,
Bilmiyom ısıtma bilmiyom nazar,
O yarin anası ilvanlı gezer,
İlvanlı karının kızına yandım.

Emirdağı varmı sana zararım,
Yar yitirdim oğrun oğrun ararım,
Sana idi benim kavli kararım,
Ela gözlü top kekilli maralım.

Karacalar yönün beri bakıyo,
Kız senin evkarın beni yakıyo,
Domur domur olmuş teri akıyo,
Al benim mendili sil oğrun oğrun.
Gel yorgun yorgun.

Ferimezde deli gönül ferimez ,
Kız senin kocanda yolda yürümez,
Anan seni bir kötüye veriyo,
Ölesiye gözün yaşı gurumaz.

Fendinede deli gönül fendine,
Verseler güzeli dengi dengine,
Pek o kadar mağrurlanma sevdiğim,
Yüksekten uçanlar konar engine.

Kuyunun başına goduğum hatıl,
Yeter sevdiceğim saydığım hatır,
Eğer yar olmaya gönlün varise,
Çık Emirdağı,na bana kar getir.

Avaradır deli gönül avara,
Çuha sayasını dakmış duvara,
Eğer yar olmaya gönlün yoğusa,
Git sevdiceğimde dengini ara.

Allı mayam üğrünüyo sürüde,
Köyden çıkamıyom gözüm geride,
Dünür saldıyıdımda vermem diyomuş,
Yarimin anası gara feride.

Bağınıza vardım gara üzüm var,
Eğlen kömür gözlüm bir çift sözüm var,
Utandımda diyemedim yüzüne,
Benim sende ta güccükten gözüm var.

Evleri var evimizin denginde,
Çoban olsam eve gelmem on günde,
Şimdiki gızların gözü zenginde,
Mal adama Allah verir budala.

Suvermez diyorlar engin ovalı
Guyular gazdırdım maden govalı,
Yokmu içinizde ağzı dualı,
Dua edin ben yarimi alayım,

Karacalar derler bir özün içi,
Güzel gelinlerin sallanır saçı,
Nazlı yarim gene ayrılık başladı,
Gidiyom gurbete yükledim göçü.

Gangal çiçek açmış başı dikenli,
Yeni bir yar sevdim onyedi benli,
Bin goyun güderim ellisi çanlı,
Satarım çanları alırım seni.

Yeşili guşanmış alın üstüne,
Tereyağı dökmüş balın üstüne,
Eğer yarim geleceğini bileydim,
Gülyağı dökerdim yolun üstüne.

Bizim yaylaların goyağı otlu,
Bir gelin yitirdim,cafayır adlı,
Oda löğmenlerin evinde saklı,
Varın arınızdan ölün gidiler.

Gutmu yorganıyın ucuna bastım,
Sarılıp yatmaya varidi gastım,
Kehribar yanaklı Gül yüzlü dostum,
Ördeğim gölünde yüzmeye geldim,
Şahinim bohçanı bozmaya geldim.

Yerde yatan garamıklar yol verir,
Elin oğlu yastık diye gol verir,
Gız oğlana ellenmedik gül verir,
Ellenmiş govanda taze balmı olur.

Anam anam gadın anam abal anam ,
Sevdiğimi gözeli bana al anam,
Eğer sevdiğimi bana almazsan,
Yalan olsun dünür bayrı sal anam.

Caminin ardına gurmuş gazanı,
İnce bellerine vermiş düzeni,
Senmiyidin goca köyün güzeli,
Sen gideli köyün dadı galmadı.

Ne oturasım var nede durasım,
İstiyo canlarım yari göresim,
Evvel nazlı yarle bir aradaydık,
Şimdi kağıtlarda olduk iresim.


Amanın sevdiğim almalı imiş,
Arayıp dengini bulamalı imiş,
Anan seni bir kötüye veriyo,
Kötüye varmadan ölmeli imiş.

Avereni kurucayı helanı,
Benim yarim çok söylüyo yalanı,
Koynunamı koydun gara yılanı,
Kara uyılan sokar seni öldürür.

Kalın olur kara dağın odunu,
Çeken bilir ayrılığın dadını,
Eğer senden evvel oğlum olursa,
Ela gözlü ALİ gorum adını.

Karanlık derede izler sürülmez,
Yarden ayrılanın derdi sorulmaz,
Zalım anan bana ölsün diyomuş,
Bir ben ölmeyinen dünya durulmaz.

Bizim yaylaların başı taşlı olur,
Yarden ayrılanın gözü yaşlı olur,
Uzun günler saymayınan başmı olur,
Ömrümü çürüttün gün saya saya,

Aşağıdan gelen geline benzer,
Saçları sazımın teline benzer,
Eğer oda benim nazlı yarise,
Çİçekli yaylanın gülüne benzer.

Yaz gelince her dereler serinler,
Benim gönlüm selvi boylu gelinler,
Sevdiğini alamayan yarenler,
Uyur uyur tatlı uykuda belinler.

Yeşil gironunan ben yari gördüm,
Ah anam dedimde bağrıma vurdum,
Çıkardı goynundan iki elma verdi,
Göğnünün olduğunu o zaman bildim
Göğüs yayla Tingillinin otağı,
Ben nerde bulayım kaşı çatığı,
Banada diyorlar vazgeç yarinden,
Vaz geçemem ekmeğimin katığı.
Sarı buğday gibi dara döğersin,
O kötü kocana boyun eğersin,
Bu güzellik sende oldukça sevdiğim ,
Mezere gitsende sevgi seversin.

Biçerdöver çalıştırıken öğrendiğim PİRİBEYLİ türküsü.
Bir bir saydım piribeyli taşları,
Çatığımiş Cemilemin kaşları,
Bir ömuzda ondört belik saçları,
Yel estikçe döğer ince belini,

Koyunu arkaçtan kaldıracağım,
Kaldırıp suyunu aldıracağım,
Çok sallanma nazlı yarim karşımda,
Kanını kadehe dolduracağım,

Koyun seni hangi çala çekeyim,
Kınalı taşlara tuzlar ekeyim,
Altın kavalınan suya dökeyim,
Yürü güzel yürü pınara doğru.

Yavşanın arası bana yol oldu,
Kaldırım Kürtleri bana el oldu,
Bu güzellik bu dünyada şan oldu,
Yürü güzel yürü pınara doğru.

Eğildimde bir taş aldım mezardan,
Mevlam esirgesin seni nazardan,
Mal olaydın satım alırdım pazardan,
Atma bu taşları ben yaralıyam.

Sarı buğday sam yeline savrulmaz,
Küçükten yar seven kolay ayrılmaz,
Ananın başından geçti bu sevda,
Seni benden beni senden ayırmaz.
MAHALLİ HAVALAR


ALçaktan gel yüksek bağla bendini,
Usul yürü terazile kendini,
Kahpe felek değirmenin döndümü,
Döne döne nöbet bize geldimi.

Sarı yonca bulamadım kökünü,
Benim yarim nerde işler ekini,
Ver ağzıma gül memeyin tekini,
Ememezsem Allah kulum demesin.

Yol üstünde sarı çiçek mezedir,
Ela göze sürme çekmek cezadır,
Gelinin yanağı gülden tazedir,
Öpmeye kıyamam toz olur diye.

Burçak çiçek açmış ekinler kelle,
Gınalı kekliğim eşini belle,
Askere gidiyom bir mektup yolla,
Ölür gider bende seni soramam.

Tirene takılan demir halkadır,
Güzelin saçları dalga dalgadır,
Ben nazlı yarimi alacağıdım,
Beni bir işveli gelin aldatır.

Askere gidiyom giyme alları,
Gara Tiren yakın eder yolları,
Çok güçükten sevgi sevdim almadım,
Başıma getirdim türlü halları.

Kara kahve idim kavrulamadım,
Uzun harman idim savrulamadım,
Yar çorap örerken yanına vardım,
Tatlı dillerinden ayrılamadım,

Hoş geldin sevdiğim bağın başına,
Zalım anan ağı kattı aşıma,
Hiçbir yanlarına havas değilim,
Tombul memeilen hilal kaşına.

Yarimin evide şoseye yakın,
O topak aynıda kendine bakın,
Dağın ayısından kendini sakın.
Varma yarim varma sırık oğlana.

Şubenin önünde sıra söğütler,
Oturmuş binbaşı asker öğütler,
Kimi evli kimi bekara yiğitler,
Yalvarın Allah,a geri dönelim.

Şubeye vardımda teğmen bırakmaz,
Asker oldun diye yar bana bakmaz,
Hey Allah,tan korkmaz kuldan utanmaz,
Gönül defterinden sildinmi beni.

Askere gidiyom kal Emirdağı,
Ataşlar düşsünde yan Emirdağı,
Biz güzel Yitirdim senin çehrende,
O güzeli bana bul Emirdağı.

Kara koyun erken gelir guşluğa,
Emlik kuzu dayanamaz açlığa,
Güzelinen bir geceli yatmayınan,
Elli sene faydası var gençliğe.

Yüce dağ başında alıç ağacı,
Kurumuş yaprağı kalmış anacı,
Eğer yar olmaya gönlün yok ise
Sen bana gardaş de ben sana bacı.

Tavus kuşu su başında oturur,
Kah kanadın kah yeşilin batırır,
Demedimmi nazlı yarim ben sana,
Çok muhabbet tez ayrılık getirir.

Ah dedimde yetemedim ardından,
Ölüyom ben bu sevdanın derdinden ,
Bir su içtim nazlı yarin yurdundan,
Cenazeme dökülesi su imiş.

Çeşmenin başına gelemeyenler,
AL yeşil gülünü deremeyenler,
Günde kötüyünen vakit geçirir,
Güzel sevmesini bilemeyenler.

Sular akmayınca durulmazımiş,
Gönül sevmeyince yorulmazımiş,
Ben bilirim nazlı yarin kalbini,
Benden başkasına yar olmazımiş.

Gidiyodum eğlediler yolumdan,
Yarim saya giyer sabah gülünden ,
Korkuyodum ayrılıktan ölümden,
Ayrılık ta zor geliyor yar bana.


AĞIT
Bağlıca üstünde bir bölük duman,
Babamın elinden hallarım yaman,
Cesedim guyudan çıktığı zaman,
Aman emmilerim halıma bakın,
Kaşıma gözüme bir türkü yakın.

Keşif geldi gapımıza dayandı,
Sarı saçlar al ganlara boyandı,
Taşmıidi şu anayın yüreği,
Nasıl oldu bu acıya dayandı

Aldım helkeleri giderim suya,
Aman babam aman ben varmam ona,
Üç gün evvel söyledim ben anama,
Dördüncüsü gün yanarsın bana.

Yaşmağım bozuldu bağlayamadım,
Derdimi kimseye söyleyemedim,
Zorunan kötüye veriyo babam,
Ben cahil gönlümü eğleyemedim.
HACI HÜSEYİNİN VAYSALDA YANAN UZUN GELİNEBACISI FADİME GELİNİN AĞIDI

Çayır çimen olmuş vaysalın düzü,
Hem anası yanmış hemide gızı,
Gurbanlar olayım anamın gızı,
Sehil ördeğine benziyo yüzü.

Hastanenin dört tarafı kapısı,
Beyaz giyer doktorların hepisi,
Sehil ördeğine benzer yapısı,
Gurbanlar olayım anamın gızı,
Sehil ördeğine benzerdi yüzü.

Hem anası yanmış hemide gızı,
Döne döne yanan anamın gızı,
Sehil ördeğine benzerdi yüzü.

KÜRTLERİN TEFİĞİN AĞIDI
Ekinler geldide biçer yürüdü,
Denizliyi gara duman bürüdü,
Vurdu başçavuşta omzum çürüdü,
Sebebim sebebim biçer sebebim.

Emirdağı,nada acente açtım,
Ecelin elinden Denizliye kaçtım,
Denizli ovasına kanımı saçtım,
Sebebim sebebim biçer sebebim.

KENDİ TÜRKÜLERİ,

Evlerinin önü bağilen bostan,
Aşık garip gibi yazarım destan,
Orada giydiğin alaca fistan ,
Bana gelde mor kadife dikeyim.

Avaradır benim gönlüm avara,
Çok küçükten düştüm bende merama,
Gece gündüz yalvarıyom anama,
Gel beni yarimden ayırma diye.

Efkar geldi yüreklerim sızılar,
Yaz bahar ayında meler kuzular,
Bu yıl alacağıdım kadın kız seni,
Ah nedeyim kara geldi yazılar.

Kırata koşarlar yeşil araba,
Çok küçükken düştüm bende merama,
Bende ne diyeyim zalım anana,
Merhem diye tuz doldurur yarama.

Arabaya koştum doru tayları,
Yarimin yanağı bahar ayları,
Beni aşık eden güzel huyları,
Huyuna boyuna kurban olduğum,

Bülbül yuva yapar bir dal üstüne,
Bir daldan bir dala konmamasına,
Gönül düştü yar kapıdan gitmiyo,
Ölsemde yar sevmem yarin üstüne,

Evlerinin sağ böğründe fırın var,
Yıkılası gacerlide yarim var,
O yarimde beniyinen gaçacak,
Evlerinde bir muhannet gelin var.

Adların içinde adınız belli,
Yarim fistan giymiş alyeşil güllü,
Ben nazlı yarimi alacağıdım,
Soyu kesilesice soyunuz belli.

Havalanma karışırsın dumana
İmana gel gavur gızı imana,
Akşam sabah yalvarıyom anama,
Gel beni yarimden ayırma diye.

Engilli yüksekli şu Emirdağı,
İğdenin altında var asma bağı,
Yarim seniyinen kavuşamadık,,
Eridi kalmadı yüreğin yağı.

ÖNÜNE GUŞANMIŞ YANDIMDAN ÖĞNÜK,Bu türkünün Kaymakamlık yayınında ve dünden bu güne Emirdağ eserinde sahibi ve kaynak kişisi Halis Erenoğlu geçmektedir.

Önüne guşanmış yandımdan öğnük,
Yanıyo ciğerim yar göğnük göğnük,
Ana bana bir izin ver böğünlük ,
Çıkayım dağları bulayım yari ,neyleyim malı.

Gene bulanığı vardır havanın,
Şahan gökyüzünde döner yuvanın,
Ardı gırk belikli güzel sevenin,
Gündüzü arafa gecesi bayram,

Sabah olmuş tan yelleri ışımış ,
Poyraz esmiş gül memeler üşümüş,
Seveceksen şu dünyada gelin sev,
Gız sevenin cahil ömrü boşumuş.

İNCEDİRDE BENİM YARİM PEK İNCE
İncedirde benim yarim pek ince,
Sardırmam ellere ben ölmeyince,
O yar ile bir araya gelince,
Samanlıklar seyran(saray) olur o gece,anam o gece,

Yüce dağ başında ünlü kilise,
Yazın evrağımı verin polise ,anam polise,
Yedi sene yıl orucu tutarım,
Eğer möhür gözlüm benim olursa,benim olursa.

Şu emirdağının domurcuk otu,
Ne diyim ağalar gaderim kötü,
Yarim köşelerde inek sağıyo,
Oturmuş gapıya boynun eğiyo.

Biliyom bende onmadığımı,
Gül olup dallara gonmadığımı,
Ellerin beğenip almadığını,
Duttu Gadir Mevlam bana eş etti.
CAN YOLDAŞ ETTİ

DERELER,
Dereler dereler derin dereler,
Yar gene açıldı eski yaralar,
Yar anayın benimle derdi ne,
Sennen ikimizi ölüm aralar.

Derelerden akan bulanık seller,
İçimde derdimi ne bilir eller,
El kadar kağıda yazsam derdimi,
Bir güzel yolunda deliolmuş derler.

Yüce dağ başında selvi değilim,
Selvinin dalında bağlı değilim,
Al bohçanı kömür gözlüm gaçalım.
Vallahi bekarım evli değilim.

Evimizin önü iki dal kiraz,
Oturak altına dinlenek biraz,
Kadir mevlam bir güzelde bana yaz,
Almadan kırmızı pamuktan beyaz.

ELEK OLSAM EMİRDAĞI ELERİM
Yar senin elinden nasıl etmeli,
Huyun başın yesin boyun dökmeli,
Kötüye varıpta aman demeden ,
Ölesiye bekarlığı çekmeli,anam çekmeli.

Amanın sevdiğim elinden aman ,
Aşıklık çekiyom hallerim yaman,
Ah dedikçe ciğerlerim sökülür,
Sevdiğim aklıma düştüğü zaman.Nazlı yar alkıma düştüğü zaman,

Şu dağları delik delik delerim,
Elek olsam emirdağı elerim,
Gavur anan seni bana vermezse,
Goyun olur gapınızda melerim ,bende melerim.

Sıvalı evlerin tozumu olur,
Şu emirdağının yazımı olur
Sevip sevip sevdiğini almayan ,
Aldığıgarıda gözümü olur,gözümü olur.

Yüce dağ başına çıktım oturdum,
Dört yanıma lale sümbül bitirdim,
Alnı tok kekilli bir yar yitirdim ,
Onun için dolanırım dağları ,Emirdağları.

ZALIM POYRAZ,Bu türkü insanın bedenini buz gibi yapan zemheri soğuklarına çelteye vurdukça uğuldayan gıcılayan poyraza sevdanın yürekleri yaktığı yangının üstün geldiği günlerde iliklerine hücrelerine kadar yaşanarak yakılmış gerçek bir sevda türküsüdür.,
Gıcılarda zalım poyraz gıcılar,
Düştü yüreğime goygun acılar,
Su yolunda suya giden bacılar,
Bacılar içinde yarim var benim,de dostum var benim.

Şosede gediyo bi gara yaylı,
Yaylının içinde parıldar aynı,
Yarim bu dünyada gavuşamadık,
Gızını oğluma alıyım bayrı,veriyim bayrı.

Emirdağı şu urfanın arası,
Emirdağı ardın gölgarabası,
sevdim sevdim alamadım dünyamda,
Gene açıldı yüreğimin yarası da goygun yarası,

Balkona çıkmışta bir gelin gezer,
Almış dividini hep güzel yazar,
Guyunun başında iki cadı var,
Allahın yazdığı yazıyı bozar.

Adaçalı derler bir ulu yatır,
Tadilden tadile balkona otur,
Gurbanlar olduğum ey nazlı yarim
Bir gecelik olsun yanında yatır,da ,goynunda yatır.

SUBAY HALİS,E SEVDİĞİNDEN (Zalım Poyrazın )karşılığı,Bu zamana kadar kişilik haklarına ve aile mahremiyeti saygı duyduğumdan bu türküyü ve sözlerini yazmadım,ama Zalım poyraz türküsü ve diğer türküler yürekten söze nağmeye dökülürken ,her iki tarafta çok acı çekmiş,Yaşanmış belgedir ,sözlerden belli olsa gerek.


Zorum neyidide yandım Halis,e
Felekte gülmedi yar ikimize,
Ben ne deyim zalım anam AKKIZ, a
Beni gelin etmez subay Halis,e

Bir adın Halis,te bir adın subay,
Ben nazlı yarime kaçsamda ne var,
Bu sevda yolunda ölsemde gitsem,
Beni bu dünyada bir Halis anar.

Yarim gider Eskişehir yoluna,
Altın saatini takmış koluna,
Benden selam söylen deli anasına,
Beni gelin alsın Halis oğluna.

Kesilmedik bağda olmamı üzüm,
Halis asker olmuş vermezler izin,
Şu zalım adama verirler beni,
Ölsemde subayım sendedir gözüm.

Yitirmiş yarini Halis ağlıyo,
Jandarmalar kollarını bağlıyo,
Gavur anam beni senden ayırdı,
Bu ayrılık ciğerimi dağlıyo.

Şu Emirdağında satılan tütün,
Şube askerini topluyo bütün,
Subay Halis asker olmuş gidiyo,
Yari öksüz galmış,öteki yetim,

Aktımıola GACERLİNİN çeşmesi
Ne zorumuş sevip ele varması,
Beni goyup bir kötüyü alması,
Ölümdende zor geliyo yar bana,

Badağın taksiye atmış kolunu,
Buradan geçerken dönmüş yönünü,
Sana diyom sana ey subay Halis,
Anan hastalandı gırdı belimi.

Elektrik ışığını yaksana,
El ediyom bana doğru baksana,
Sana diyom sana ey Lütfü ağbi,
Halis gardaşına nişan taksana.

Bir daş attım gümbürdesin gölümüz,
Ben gediyom ıssız galsın eliniz,
Senin anan deli benimki gahpe,
Halis nasıl olur bizim halimiz.

Yarim kibar testilerden içmiyo,
Buna sevda derler serden geçmiyo,
Beni evlenemez kalırmı sandın,
vakti gelmeyincer güller açmıyo.

Çay dereresinde ince kum idim,
Daha Halis yarde benim ümidim,
Pencerede gün düşmedik gül idim,
Sevda düştü ılgıt ılgıt eridim.


Emirdag Kültür adamlarindan Halis ERENOGLU nun hayatini,Emirdag'a mal olmus eserlerini tanitmaya yonelik hazirlanmis bu yazi dizini oglu selahattin ERENOGLU tarafinan derlenmistir.Bu eserlerden olusan yazi ilk defa http://topakev.blogspot.com/

adresinde Sükrü SAGLAM tarafindan internet ortaminda yayinlanmistir.

Sanatcinin özel Fotograf Albümü için :TIKLAYINIZ


Share on Google Plus

About topakev

This is a short description in the author block about the author. You edit it by entering text in the "Biographical Info" field in the user admin panel.
    Blogger Comment

0 yorum: