ZALiM POYRAZ HiKAYESi

ZALiM POYRAZ HiKAYESi
Halis ERENOGLU nun Kendi anlatimi
Bizim gençliğimizde Düğün ,nişan kışın olurdu,kızlar bulguru,da kışa doğru çeker,Emirdağına gelince hemen bir takım elbise aldım,elbiseyi haftadan haftaya giyer ,haftayı zor getirirdik,her hafta bir nişan düğün olurdu,birkaç arkadaş nişana gider,kız oynatan Tefçi kadın vardı,ona S....abla şu kızı oynatırmısın derdik,oynatırdı tefine 2,5 -5 lira atardık,işte böyle oldu,nişana gittiğimizde kızları seyrederken ,içlerinden bir güzele tutuldum, nişanda oyuna kaldırdığımız kız da bizi beğenmiş ,işte o an yüreğime ateş düştü,O gece uyuyamadım ,sabahı zor ettim,beni ayaklarımı kızın evlerinin oraya çeken çok güzel ,tarifi zor bir duygu başladı,kalkıp giyindim,kendimi evlerinin önünde buldum,o da beni görüp elinde bakracı çeşmeye suya geldi,Elimi yıkama bahanesiyle çeşmeye vardım,bir heyecan sardı hiçbirşey söyleyemedim sanki nutkum tutuldu,kız mutlaka iki kelimede olsa bir şey dememi bekliyodu ama gel gör ki,nerden çıktı bu heyecan kendime çok kızdım,artık birbirimize el işareti ile bir şeyler anlatmaya ve işareti sıklaştırmaya başladık,konuşmak için cesaretimi topladım,söyleyeceklerimi ezberledim,bu arada kimseler duymasın görmesin kıza ağbileri ailesi eziyet ederler diye fazlada belli etmemeye çalışıyorum,bir gün sonra gene çeşmeye geldi,yanına vardım, seninlen konuşmak istiyorum dedim,Kafasını kaldırmadan Gülerek Allah canını alsın benimle ne konuşacaksın dedi,Bu bana daha fazla cesaret verdi,gururumla oynadı,suyu doldurup giderken arkasından yetiştim,bu gece saat 1,5-2 gibi ön cama varacağım dedim,gene bana küfürler yağdırdı,iyice kafaya koydum reddettikçe daha fazla üzerine gitmek ,söz almak istiyorum,ne yapıp edip gece yarısı pencereye dikilecem gece o saati bekledim,gelip geçiyorum ,çıkmayacak derken pencereden bir kibrit yandı,bende karşılık verdim ondan sonra işaretimiz hep kibrit oldu,cama yaklaştım,cam açıldı oda yatmamış ,heyecenla beklemiş,kız bana niye kötü davrandın dediğimde ,gözün ne kara çeşmede etrafta kimse yokmuş gibi senlen konuşacağım birde beni takip ediyosun arkamızdan bakıyolardı,gerçekten derlerya cahilin gözünde perde var diye,böyle sürüp gidiyo
Rahmetli Hayri enişte Fesile halanın kocası bir tane 5 tonluk morris kamyon almış geldi bakım yapıyoz Evide bizim tamirhanenin üstünde ,ne yapıyon kayınoğlan işlerin nasıl diye sordu,bende enişte iş yaptıranlar harmana falan deyip para vermiyolar bende kapatıp biçere gidiyom dedim,oda bu arabayı çalıştır sende ye bende yeyim dedi,ilk açık araba ilen Kütahya yolunun kumunu çekmeye başladık.

Sürekli Emirdağının yolunu gözlüyom varıncada doğru kıza koşuyom,gelecek güzel günlerden bahsediyoz,birbirimiz ne kadar sevdiğimizi söylüyoz,beni ne zaman isteteceksin demeye başladı,
Çalışmaya mecburum ,fırsat buldukça Emirdağına kaçıyom,sevdiğim kız yolumu gözlüyo,benim de her an sevdiğim kız aklımda.Kütahya yolunu bitirdik ,biçer zamanı geldi,zaten kime çelışmaya girsem biçer zamanı bana müsaade etmesi için pazarlık yapardım,biçerden daha çok kazanılıyodu,kazanıp bir an önce sevdiğim kıza dünür gönderecektim.İşim bittiğinde biçeri temizler yağlar sahibine teslim eder parayı alırdım.
Cahillikten herhalde o zaman ki gençler başka mahallenin gencini ne bulgura ne nişan,a düğüne geldiğini istemezdi.Güya kızlarını korurlardı.Arkadaşım(C.K)Halis bu gece bizi evde bulgur çekilecek,seninkide gelecek,akşam erken gel yemeği bizde yeriz,bir odada kızla konuşursun,anama söyledim oda seni çok seviyo,gelsin dedi.Biz kızla bir odada konuşuyoruz o bana ne zaman kavuşacağız,artık bitsin yeter bu ayrılık demeye başladı ,bende istiyorum ama şartlarım ağır çalışmam para biriktirmem lazım,az kaldı istanbulda kamyonla taş,kum mıcır,tuğla çekim işi var yeğmeyesi şu kadar diyo arkadaşlar o işide bitireyim kesinlikle dünür salacağım,diye konuşurken,salonda bulgur değirmenleri kurulmuş,onun gürültüsünün dışında,kapıdan kalabalık gürültüsü gelmeye başladı,arkadaş girip çıkıp bana haber getiriyo,kapıdaki gençler benim evde olduğumu öğrenmişler,tepkilerini eve karşı küfürler ,tehditler savurarak Ulan Halis çık kapıya senden sonra erkek yokmu,sonra ev sahibine sesleniyolar camı çerçeveyi indirmeden Halisi çıkarın dışarı diyolar,sevdiğim kız Halis sakın çıkma seni döverler dayanamam diyo,ben arkadaşıma benim yüzümden size zarar gelmesini istemem,diye kapıya çıktım,gençler üzerime doğru gelmeye başladılar,sopayı yiyeceğiz ama bende bir kaç vururum diyorum,hiç ummazdım birisi Ulan Halis,e bi dokunun sizi söyle böyle yaparım dedi,küfür etti,o kişiden çekinirlermiş ,bana hiçbirşey diyemediler.Allah nur içinde yatırsın beni evimizin yanına kadar getirdi.Bende ölene kadar saydım,arkadaşın biri akşam sana bişeyler yapmaya çalışmışlar filanca arkadaş seni korumuş,şimden sonra beraber gidelim beni kim olduğumu iyi bilirler,inanın gençlikte kanı deli atıyo,gözü kör oluyo,gözü bağlı danaya benziyo,onlar gelmesin dedikçe üzerine düşüyom,Evlerinin karşısında bulgur çekilecek haberini aldım,beni bilirler diyen arkadaşa vardım,sucuk dolduruyolar,patronu çok delikanlı bir insandı,beni görünce anlaşıldı,ben geri kalan işleri yaparım,sen arkadaşını kırma,birde hiç unutmam bir teke bıçağın ucuna mantar soktu,bunuda yanınıza alın birde haşlık verdi yolcu etti.Salonda bulgur çekiliyo,biz kapıya durduk seyrediyoruz,birden karşıya kalabalık yığıldı,haber gönderdiler orayı terket ,delikanlısın orda sevdiğim kız var terkedilirmi,birde tek değilim,arkadaşımın yanında teke bıçağı da var,ben onlarla dalaşırken bizim arkadaş toz olmuş,hiç olmasa bıçağı bari bıraksa ,neyse ucunda ölümde olsa kaçmıyom geldiler,birbirimizle vuruşmaya başladık,Emirdağında eskiden büyüğe saygı çoktu,bulgur çekilen evin etrafında yaşlı bir adam dolaşırken gürültüyü duymuş,ulan terbiyesiz adamlar siz varsınız diye bu mahalleye kimse gelmeyecekmi haydin dağılın bakıyım dedi,hepside o zamanın verdiği saygıyla terbiyeyle dağılmaya başladılar,neyse Allah rahmet eylesin amcanın sayesinde ucuz atlattık.Çok ağrıma gitti eve vardım bi silahım vardı,aldım gerisin geri vardım kalabalığın üstüne doğru birer ateş ettim,çil yavrusu gibi dağıldılar,o zamanlar kazanın asayişini jandarma sağlıyodu ,silah sesine jandarma yetişti,amca karısı yaklaştı ,jandarma geliyo dedi verdim,öğnüğünün altına koydu,bana kalsa teslim edecektim,jandarma gelince kalabalık tekrar çoğaldı,beni gösterdiler,iki jandarma aramaya başladı,başlarındaki onbaşı beni tanıdı köfte dükkanına gelir şarap içerdik,genç jandarmalar yürü karakola diyodu,onların aralarında gitmek ağrıma gidiyo,ben varırım dedim,onbaşı da bırakın o gelir dedi ,arkalarından karakola vardım,onbaşıyla sohbet ettik ayrıldım ,tekrar kızın oraya gittim bulgur dağılmış,bir türkü tuturdum,geldiğimi belli etmem için. Bir taraftan kızın ailesi özellikle annesi ,seni başkasına vereceğim,ona yar etmeyeceğim demeye başlamış,
Tarihi Fotograf:Ayaktakiler Ceylan-Ahmet Çavuş,OTOBÜSÜN üstündekiler Tamirci ARAP,ve HALİS ERENOĞLU

İstanbula taşlı tarlada bir yer tuttuk,istanbulun içine taş kum mıcır çakiyoduk,akşamları topkapıda durak yapıyom,Çorluya,Silivriye,Soğan,a Kavun,a gidiyorum.Çiftelerli şöfor Ahmet kıymalıoğlu,Osmanın Bedford,u çalıştırır Hanımı Zeliha bizim yemeğimizi yapardı,aynı zaman da çok güzel fala bakardı,ben pek inanmazdım.Sabah kalktım işe gidiyom sen benim falıma inanmıyosun ,yarın sabah ezan okunurken Emirdağın,da olacaksın,birde sevdiğin var onu alamayacaksın,aklında olmayan birisiylen evleneceksin dedi.Neyse işe gittim yükü yükledim araba arıza yaptı,parçayı söktüm Sirkeciye indim,parçayı aldım Asmalı kahveye bi uğrayayım dedim,baktım arabanın sahibi Hayri enişte oturuyo,yanına vardım hoş beşten sonra ben poyrayı takayım,sen bi Emirdağını dolan gel dedi.Karşıda konyaya otobüsler kalkıyo biletimi aldım,gece bindim Emirdağında bizim evlerin yanında indim,Ali hoca sabah ezanını okuyoZeliha ablanın falı aklıma geldi,meğer Dayım ölmüş Anam hastalanmış,Gardaş acısıynan beni dahi tanımıyo,Ana ben Halis,im dedimmi sen Halis değilsin Halis biçer,e gitti diyor.bu sefer ne lazımsa yapalım ,bilmem nerde Hoca var ,Yok Kadıkuyusunda hoca var oraya götür ,daha öncede hocaya götürmüşler okuya okuya zılla delirtmişler,Akşam kızın yanına uğradım durumu anlattım,omuzuma bi ton yük yüklendi sanki,sen benimle dalga geçiyosun beni başkasına verecekler,kaçır beni diye sızlanıp duruyo,çıldıracağım babam hastayken birde Anam çıktı,Esat ağbi gelmiş kendisi İstanbul Gurabada doktordu,Babam Rahmetli sormuş,bu hoca işi değil getirin istanbula demiş.Karar verdik İstanbula götüreceğiz ,mecbur Taksi tutmamız lazım,Fakat Emirdağında Hep cip var,Bir gün ne göreyim Çakalın Ceylan istanbul plakalı bir doodge taksi ile geziyo,Durduğu yere vardım,Ceylan ağbi Hoşgeldin dedim,Hoşbulduk Dayıoğlu dedi.İstanbulda taksicilik mi yapıyon dedim,yok bi arkadaşın aldım işim vardı işimi görüp gideceğim dedi.Ağbi boşmu gideceksin gidersen götüreyim dedi,Annenin durumu nasıl oldu dedi,bende Esat ağbi istanbula getirin dedi bende Taksiye bakıyodum dedim,Ne luzum var ben yarın gidiyom hazırlanın sabah yola çıkalım dedi.Geldim Babam Annemin yanında hiç aralaşmıyo,Baba Çakalın Ceylan Taksiyle gelmiş konuştum sabah bizi götürecek dedim ,Sabah Rahmetli Ceylan geldi Annemi bindirdik,Nur içinde yatsın Bizi istanbulda Esat ağbiye teslim etti,Esat ağbi Gurabağa Asabiye servisine yatırdı,Babamla Haydarpaşaya trenle Eskişehire ordanda Emirdağına geldik.Ali Çil Rahmetlinin ızgara dükkanında iki arkadaş içtik gece bir ikiyi bekledik,kibriti çaldım kızda perdeyi yarı araladı oda kibrik çaldı,camın altına vardım,ille beni götür diyo.Ar yiğidi gor meydanda,seni nasıl gaçırayım,Anam istanbulda hastahaneye yatırdım,demezlermi Anası hasta buda kendi zevki sefasında ,kendi derdinde,hastaneden bi çıksın ne olur umudunu yitirme,beni verecekler haberin ola dedi,içimden yüreğimden bişeyler koptu ,içime sancı girdi,O gece soğukta poyraz çeltelere öyle bir vuruyo ki ıslık çalıyo ,gıcılıyo,içim yanıyo soğuk nekine,etkilemiyo bile.İşten aştan herşeyden kesildim,kendimi Gadir ağanın lokantaya atıyom,Alkolle kendimi teselli etmeye çalışıyorum,Ben yokken sevdiğim kız arkadaşların önüne çıkıyo beni götürmüyo diyo,lokantada iken şöfor Arkadaş Kapıdan girdi buyur ettik,masaya oturdu,servis yapıldı iki bardak aldı,bana bişeyler söyleyeceğini,alkolun etkisiyle arkadaşım sen kabul edersen biz seninkini sana kaçıracağız,lokantada çalışan iki arkadaş daha var onlarında kulağı bizde imiş,onlarda ona destek oldular ben ısrarla durun olmaz diyorum,kötülüklen olmasın,güzelliklen olsun diyorum,onlar olacak diyor,artık lokantanın dağılma zamanı,müşteri azaldı onlarda oturdu iç bakalım,baktım ellerinden kurtuluş yok,peki dedim,kalktık Akalinin bayi dükkanına vardık dört tane ikiyüzkırk kuruşluk kirtikli ufak rakı yarım kilo leblebi,leblebileri ceplere ,artık kız kaçırmaya gidiyoruz.
geç saatte vardık,ben kibrit yaktım onuda uyku tutmamış pencerede kibrit çaldı,arkadaşlara siz bi kenarda gizlenin ,ben kızın yanına girdim,ayakta duracak halim yok,kızım sen delimisin arkadaşların önüne çıkıyosun,anamın durumunu biliyon,askerliğim yaklaşıyo ,bunuda açıklayayım başımı sokacak ev yok,umudun bittiği an başladı ağlamaya tabii bizde ağladık,Elime bi kağat verdi bişeyler yazmış.


Yitirmiş Yarini HALİS AĞLIYO,
jandarmalar kollarını bağlıyo,
Zalım anan seni benden ayırdı,
Bu ayrılık ciğerimi dağlıyo.


Bir taraftan gözlerinden sicim gibi yaş akıyo,benimde aynı,Yarın nişan,a gideceğiz gelirsin deyilmi ,tabii gelirim dedim. oradan çıktım ,vicdanım hiç rahat değil,Anam hastanede hiç aklımdan çıkmıyo,benim evlenmem imkansız gibi,düpedüz boşuna umut veriyom,dalga geçiyom diye kendi kendimi yeyip bitiriyorum,bizim arkadaşlara bakıyom aramadık yer bırakmadım,çalışmayan kuyu var onun kuru yalağında bi garaltı var,baktım bizimkiler koyun koyuna girmiş uyku çekiyolar çok güç uyandırdım,onlara yalan söyledim hazır değilmiş,hazırlandığında haber verecek,o zaman götüreceğim dedimbaşka türlü kurtuluş yok.Ertesi gün tarif ettiği nişana vardım,zaten tefçi kadın biliyo hemen cadıca çağırdı ,filancayı oyuna çıkar Halis geldi dedi,sağdıç çıkardı bir kızda karşısına çıkardı oynamaya başladılar,Düz oyun ve gaydalama.Oyun bitti tefçi kadın tefini uzattı,bir beş kağat attık,ayrıldım.İşe gittim iki gün sonra geldim beni veriyolar ,bir yandan verildiğini istiyom acımı yüreğime gömerim diyom, ama lafını bile duymak istemiyom,içimi Türkülere döküyom kendimi avutuyom.Bu arada kıza bunun anası deli gızım,seni isteyenler de ırahat edersin diye kafasını çelmeye çalışıyolar,Derken bir hafta sonra verdiler diye duydum,canım hiçbirşey istemiyo dünyadan elini çekmiş gibi oluyo,bacısı ile beni çağırttırmış,beni verdiler ne diyon dedi,hepsini saydım ağladı,ben ne yapacağımı şaşırmış vaziyette geziyom,deli divane gibiyim,havada buz mu buz kesiyo,poyraz gıcılıyo,yüreğe öyle bi acı düşüyoki,

Zahmarıda akan sular donmasın,
Beni yarden ayıranlar onmasın,
Evlerinin önü kıral ağacı,
Dallarına kuşlar dahi konmasın.



Yeşil yapraklara iba düşmemi,
Yarinden ayrılan dağlar aşmamı,
Banada diyorlar vazgeç yarinden,
Ben yarden ayrılsam el gülüşmemi.


Sizin el ayrıda bizim el ayrı,
Akaşamlar oluyo gidelim bayrı,
Çeşmenin başına gel nazlı yarim,
Bir daha yüzünü göreyim bayrı.


Ardıcın çırası özünden olur,
Şeyle bir kahpenin sözünden ne olur,
Sevip sevip sevdiğini almayan,
Ağlayı ağlayı gözünden olur.


Yarimin elinde yeşilli yumak,
yoktur cahillere gece uyumak,
Banamı verildi derdine yanmak,
Yana yana kül oluyom yoluna.

Kör TAHİR rahmetli ortadan gaz pedallı 54 model otobüs kapatmış,şunu çalıştır dedi,çalışmaya mecburum,Afyon,a gidip geliyom,Abaza Nihat rahmetli arkaya oda bindi,Mavini çıkardı kendi mavinlik yapıyo,Kör Tahir terziliğini yapsın dediysede Abaza bırakmadı,Afyondan geldik Ali çil in ızgara dükkanında Abaza ile içiyoz ,kız çocuğu seni bilmem ne abam çağırıyo dedi,kızım beklemsin selam söyle o nede olsa verildi dedim,ısrarla çağırıyo dedi ,Abaza birbirinizi kaç senedir seviyosunuz belki bişey söyleyecektir dedi,peki gelecem dedim,Abaza ilen gece yarısı gittik,ben gine kibrit çaktım, işaretini aldım deliğin altına vardığımda bana bir çama kağıt verdi,Al bunları oku da benim nasıl olduğumu öğren ,o zaman sokak lambaları doğru dürüst yanmıyo nerde okuyalım Handa gandil yanıyo,hana gittik,hancıya gandilin ışığında bişey okuyacağız dedik,okuyun oğlum dedi,içindeki sevgiyi,kara sevdayı,duyguyu ,yaşadığı ızdırabı olduğu gibi yazmış,çok çaresizdim annesi,ağbileri çok baskı yapıp vermişler,Tekrar vardım herşeyi göze aldım kafa da çakır cesaret mangal gibi, kaçar diye nöbet tutuyolar,birbirimize girdik yapmayın ayırmayın dedilersede güzel bir sopa yedik,ardından jandarmalar gelip karakola götürdüler,orada hem ağladım hemde Zalım Poyrazı söyledim :





Gıcılarda zalım poyraz gıcılar,
Düştü yüreğime goygun acılar,
Suya gider su yolunda bacılar,
Bacılar içinde yarim var benimde,dostum var benim.


Şosede gediyo bi gara yaylı,
Yaylının içinde parıldar aynı,
Sevdim sevdim alamadım dünyamda,
Gızını oğluma alayım bayrı da,vereyim bayrı.

Ömür boyu Acı gözyaşı hüzün kaldı,Kavuşma öbür dünyaya,herşeyi türkülere döktüm, Bir an yaylının içinde gelin giderken tasfir edip,Ardından biz kavuşamadık bari gızın olursa onu oğluma alayım bari diye teselli bulduk.anadan medet umduk,dağlarda aradık,Hava karardı bulandı,alıcı kuş götürdü yarimi,bundan sonra kız sevmekmi töğbe dedik.


Önüne guşanmış yandımdan öğnük,
Ciğerim yanıyo yar göğnük göğnük,
Ana bana bi izin ver böğünlük,
Çıkayım dağları buluyum yari,


Gene bulanığı vardır havanın,
Şahan sağ yanında döner yuvanın,
Ardı gırk belikli güzel sevenin,
Gündüzü Arafa gecesi bayram,



Sabah olmuş Tan yerleri ışımış,
Poyraz esmiş gül memeler,üşümüş,
Seveceksen bu dünyada gelin sev,
Gız sevenin cahil ömrü boşumuş,anam boşumuş.

Sevdiğimiz başkasına gelin gitti,ayrılık acısı çok zor oluyo,sabaha kadar gezdim,içki ile kendimi avuttum,sabah eve vardım,Babam oğlum yazgımız buyumuş,Anan hastalanmasaydı ne eder eder seni üzmelerine izin vermezdi,Kırpığın Kadire Kelle verdim ütüleyecekti onu bi alıver dedi,tam Demirçi dükkandan sevdiğim kızı verdikleri oğlan çıktı,Ben tepki gösterir diye yönümü öbür tarafa çevirdim,o bana merhaba arkadaşım demezmi,bende kendimi toparladım bende merhaba dedim,Tanrı selamını almamak olmaz,şundaki tevazuya hoşgörülüğe bak,sen olsan yapmazdın diye içimden geçirdim,bundan sonra senin hanımın benim anam bacım dedim öylede gitti,mesut olsunlar diye kapılarının önünden bile geçmedim.Bunun dışında herşey yalandır. Bu sevda bana çok duygu verdi Emirdağ türkülerini oyun havalarını ağıtlarını hem öğrendim hem söyledim ,türküler yaktım kendimi avuttum.Yaşam bi şekilde devam etti,hep çalıştım,her işi vicdanıma danışıp yaptım,Hak aşıkları yere göğe sığmayan ,gönlüme sığdırdım seni der.Aşık Veysel Baykuş gibi durup durma yuvada,insanlar kuş olmuş gezer havada,Giriş veysel kolarını sıvada,çalışan Allahın kulu sayılır. Buyumuş gader,saygılar sunarım.
HALIS ERENOGLU





Hikayenin tamamini okumak için Lütfen TIKLAYINIZ


Share on Google Plus

About topakev

This is a short description in the author block about the author. You edit it by entering text in the "Biographical Info" field in the user admin panel.
    Blogger Comment

4 yorum:

Adsız dedi ki...

Kim ne derse desin bu türkü Emirdag türküsü degil. Bu türkü Kesik Emirdagi ismi ile Konya Sarayönü türküsüdür.Zalim poyraz diyerek degistirmeye gerek varmi idi bilmiyorum.
Not Emirdagda bu türkü benimdi senindi diye Emirdagda birileri kendi aralarinda hala tartisiyor,Bu Türkünün Kaynagi Konyadir. Ben sahsen Emirdag Piribeyliliyim.Ama bu Türkü bizim degil. Rahmetli Tayfun Eryilmaz derledi diyorlar ama kaynak kim ?. Emirdagdada zaten fazla dinlenmez. 1980 SENESINDEN SONRAKI DERLEMELERIN HEPSI SAIBELI

Selahattin Erenoğlu dedi ki...

Kesik Emirdağ ayrı! Sen kaç yaşındasın? Kaç tane Piribeyli'emirdağ türküsü biliyosun? Zalım Poyraz 'Önüne Guşanmış Şu an sosyal medyada paylaşılan birçok türkü.1956 -1957 yılında Halis Erenoğlu nun kavusamadığı sevdiğine yaktığı kendine ait türkülerdir.Ayrıca a ononim bircok türküyü çocukluğundan günümüze taşımış kaynaklık etmiş köprü olmuştur .Evet haklı tarafın var Emirdağ türkü sözleri kaynak kişiler derleme ler şaibeli .Sizin yorede Biçer çalıştırırken öğrenip günümüze taşıdığı .Eğildimde bir taş aldım mezardan ve Catığımış Cemilemin kaşları diye (Piribeyli Türküsü diye )derlettiğimiz iki türküyü bilen varmı?Belge istiyosan açık kimliğini yaz göndereyim.

Adsız dedi ki...

Urfa ile bu türkünün ilgisi nedir. Urfa'da ya da Emirdağ' da askerlik yapan birine aitmiş gibi geliyor.

Selahattin Erenoğlu dedi ki...

Orjinal Zalım Poyraz içinde Emirdağla Şu Urfanın arası diye geçen sözler yoktur.
Bu sözler Bir eli çolak olduğu için Askerliğini İskenderun Urfa da kışa dönem askerlik yaparken Garacalar köyünde,ki sevdiğine yakan Garacalarlı Kepazenin Nurinin Garacalar derler bir özün içi türküsünün sözleridir.
Zalım Poyraz a sokarken Bu sözleri de değiştirmişler.
Kepazenin Nuri
Emirdağla Şu Urfanın arası ,
Emirdağ,ın ardın Göl Garabağsı,
Ne sen bana doydun nede ben sana ,
Gen,e açıldı yüreğimin yarası ,anam yarası der.
Emirdağlarının ardında ,Eber gölünün üstünde Halkı Azebaycandan gelmiş Büyük ve küçük Garabağ köyleri mevcuttur.
Rep okunan,
Emirdağlarının ardında Selvi sırası falan yoktur.Uydurma sözler ile TRT de Zalim Poyraz okutuluyor.